Artık yeni adı ile başlayan her
gastronomi çalışmasına alerjim var. Eğer birileri buna değişime direnmek
diyorsa kabulümdür. Çünkü yeni ya da modern gastronomi bana göre kandırmaca,
özenti hatta İLLÜZYON. Günümüzde yazılı-görsel basın ve medya korkarım kitleleri
yanlış bilgilendiriyor. Elbette bu bir rant ilişkisi ve sonuç ortada. Bugün
dünya bu durumu kabullendi ama biz her zaman olduğu gibi gelişen dünyayı elli
yıl arkadan takip ettiğimiz için bugün gastronomi mezarlığında nerede ise
eskimeye başlayan MOLEKÜLER, FÜZYON gibi mezar taşlarından medet umuyoruz. Güçlü
lobilere sahip markalar ve seçenler arasında başlayan çıkar ilişkileri doğal
olarak sonuçta tüketicilerin kandırılması yanıltılması anlamına geliyor. Özetle
daha çok sosyalleşen ve PR yapan işletmeler ya da şefler öne çıkıyor daha sonra
şefler ve işletmeler açısından bu durum ranta dönüşüyor. Burada dikkat çeken
husus bu kandırmacaya dayanan sistemin insanlar açısından da kabul görmesi. Burada yine o YENİ / MODERN denen sihirli ve
zehirli kelime başrolde sözüm ona yeni deneyimler, farklı teknikler, estetik
sunumlar ile lezzet, sağlık ve kişilikten uzak bir YENİ MUTFAK yani aslında KANDIRMACA.
Yeni fikir ve geleneğe dayalı hikayelere
saygım büyük ve açıkçası çok da ihtiyacımız var. Ancak yemekten çok birlikte
sunulan fikirler ve hikayeler öne çıkıp işin aslından uzaklaşılınca ve bir de hikayelerin
tabakta karşılığı bulunamayınca işin çivisi çıkıyor.
Müşteri ne arıyor lezzet mi,
estetik mi, kimlik mi cevap basit HEPSİ ama ince çizgi şu, müşteri aynı zamanda
tabağında GERÇEK olanı da arıyor. Yani arkasında emek ve yemek arasındaki
ilişkinin görüldüğü yemeğin yapıldığı ürünlerin kalitesi ve o yemeğin ortaya
çıkmasında etkin olan kültürün gücünü, şefin yeteneğini, ürün kalitesini arıyor.
Güzel süslü tabaklar, şaşalı mekanlar ama hazırladığı yemeğin içindeki ürünleri
bile tam olarak tanımayan şefler ve bu saçmalıkları kendince ballandırarak
anlatan sözüm ona hikmetleri kendilerinden menkul gurmeler. Her yemek, farklı
yerlere dokunmalı, farklı şeyler anlatmalı, farklı dünyalara götürmeli sonuç
olarak faklı keyifler yaşatmalı. Yani
özetle MUTFAK ŞEFİ, ÜRÜN KALİTESİ, DOĞRU SERVİS, İŞLETME KONSEPTİ birbiri
ile etkileşime girmeden etkileyici bir son ürün düşünülemez. İyi bir malzeme,
kendini en iyi temsil edebileceği veya ana öğeyi en iyi destekleyebileceği
reçetedeki rolüne ancak iyi bir şefin elinde en uygun şekilde işlenerek kavuşur
kısaca KÖTÜ MALZEMEDEN İYİ BİR YEMEK ÇIKMAZ ama elbette devamı var coğrafi
ve mevsimsel koşullar, doğru tedarik-lojistik, restoranın operasyon el
dinamikleri ve ekonomisini de dikkate aldığımızda, bu uzun soluklu emek ve
bilgi isteyen bir süreç.
Bütün bu düşüncelerin temelinde elbette
YİYECEK VE İÇECEK İŞLETMELERİ, MUTFAK ŞEFLERİ ve sözüm ona onları eleştiren
GURME müsveddeleri var. Ne yapmak lazım oldukça basit incelenmek araştırmak
lazım. NE ZAMAN AŞÇI OLMUŞ, KİMİN ÇIRAĞI YA DA HANGİ OKUL MEZUNU, KAÇ YIL HANGİ
PROFESYONEL MUTFAKTA YEMEK YAPMIŞ öğrenmek basit girin GOOGLE cevaplasın. Bu sorularınız cevapsız kalırsa sen nasıl-niye MUTFAK
ŞEFİ oluyorsun diye sorun. Piyasada Gurme sıfatı ile para kazananlara MUTFAK
BİLGİN NE, HANGİ ALANLARDA NASIL İHTİSAS YAPTIN YA DA SEKTÖRÜN NE KADAR İÇİNDESİN,
NEYE GÖRE DEĞERLENDİRİYORSUN yine bu sorularınız cevapsız kalırsa sen
nasıl-niye GURME oluyorsun diye sorun. Her televizyona çıkıp beyaz aşçı ceketi giyen
AŞÇI ve her dil bilen, ülke gezen, yemek seven de GURME değildir unutmayın
sizde süslü yalanlara inanan kerizlerden olmayın.
Türkiye’nin gastronomi alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşu Mutfak Dostları Derneği ile ilk online Türk Üniversitesi Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi işbirliğinde hayata geçirilen Gastronomi ve Mutfak Kültürü Sertifika Programları’nın ikincisi olan “Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı” Ocak ayında başlıyor.
İçeriği Mutfak Dostları Derneği tarafından hazırlanan online programların ilki olan Temel Restaurant İşletmeciliği Sertifika Programı, Nisan-Haziran 2021 döneminde 30 saatlik bir müfredat ile gerçekleştirilmişti. 22 Ocak 2022’de başlayacak olan “Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı” ise genişletilen içeriği ile toplam 68 saatlik bir eğitim programı olarak kurgulandı. Daha önce olduğu gibi, sertifika programı kapsamında alanının en önde gelen uzmanları ve kanaat önderleri eğitmen olarak yer alıyor.
Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı, mutfak ve mutfak kültürü derslerinin yanı sıra videolu mutfak eğitimleri ve sektör duayenlerinin başarı hikayelerini paylaşacakları seminerlerden oluşuyor.
Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı Kayıtları başladı
22 Ocak 2022’de başlayacak olan Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı kayıtları başladı.
Yiyecek içecek sektöründe işletmeci olarak çalışan veya çalışmak isteyen, cafe, restoran yatırımı yapmayı düşünen kişilere profesyonel beceriler kazandırmaya yönelik olarak tasarlanan online programın süresi toplam 17hafta. Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı’nda; Deniz Temel, Dilara Koçak, Ebru Baybara Demir, Yunus Emre Akkor gibi alanının önde gelen isimleri eğitmen olarak yer alıyor. Program’da; Yer Seçimi ve Konsept, Fizibilite, İnsan Kaynakları, Menünün Oluşturulması İletişim ve Pazarlama, Dünya Gastronomisine Genel Bakış, Anadolu’nun Gastronomi Haritası, Topraktan Tabağa Çevre Dostu Yaklaşımlar, Mizanplas ve Temel Mutfak Teknikleri gibi dersler olacak.
Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı, teorik ve mutfak eğitimlerinin yanı sıra, sektör duayenlerinin kendi başarı hikayelerini paylaştıkları özel seminerlerle de öne çıkıyor. Söz konusu seminerler kapsamında öğrenciler; Günaydın Restoranları Kurucusu Cüneyt Asan, Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak Murahhas Üyesi Tahsin Öztiryaki, Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, Koçulu Peynircilik Yönetim Kurulu Başkanı ve Eko Müze Zavot’un kurucusu İlhan Koçulu, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ve Caffe Vergnano Kurucu Ortağı Ülkü Kahraman’ın uzun yıllara dayanan sektör tecrübelerinden ve liderlik vizyonlarından faydalanma şansı yakalayacaklar.
STK- üniversite işbirliğinin en güzel örneklerinden birini ortaya koyduklarını söyleyen Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç “Dernek olarak amacımız her zaman sıradanlıktan uzak, kalıcı fayda sağlayan ve değer yaratan projelere imza atmak. Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi iş birliğinde hayata geçirdiğimiz Gastronomi ve Mutfak Kültürü Sertifika Programları’nın ilki büyük ilgi ile karşılandı ve başarı ile tamamlandı. Eğitim programının ikinci aşamasını başlatıyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Derneğimiz çatısı altındaki gastronomi alanının kıymetli uzmanları tarafından oluşturulan eğitim programının ülkemizdeki gastronomi eğitimi çıtasının yükselmesine önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Dijital dönüşüm çağının etkin bir aktörü olduklarını belirten Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Vekili Ali Eşkinat ise“Günümüzde mekandan bağımsız eğitimin ne denli büyük bir ihtiyaç olduğu tartışmasız bir gerçek. Özellikle profesyonel hayatın içinde bulunanlar için zaman yönetimi çok kıymetli. Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı ile yeme içme alanında profesyonel yetilerini geliştirmek isteyen kişilere, zamanı en verimli şekilde kullanmalarına da imkan tanıyarak çok iddialı bir eğitim içeriği sunuyoruz. Mutfak Dostları Derneği işbirliğinde hayata geçirdiğimiz sertifika programı teorik ve mutfak eğitimleri ile sınırlı değil. Katılımcılar, duayen isimlerin hayatın tam içinden tecrübelerini birebir dinleme imkanına da sahip oluyorlar.” dedi.
Restaurant İşletmeciliği ve Mutfak Kültürü Sertifika Programı başvuruları, Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesiweb sitesi üzerinden kabul edilecek.
Teorik Dersler
Yer seçimi ve konsept
Fizibilite
Proje Dekorasyon
Hukuki İşlemler
Kurumsal Kimlik, Markalaşma
İnsan Kaynakları
Mönünün Oluşturulması
Mutfak Projesi ve Ekipman Seçimi
POS ve Mali Takip
Muhasebe Sistemi Kurulumu
Şubeleşme, Bayilik, Lojistik, Operasyon El Kitabı
Maliyetler ve Fiyatlandırma
Mutfak Hijyeni & Kişisel Güvenlik
Belli Başlı Mutfak Aileleri ve Trendler
Bar Organizasyonu, İçecek Hizmetleri
İletişim ve Pazarlama
Dijital İletişim Pazarlama
Satın Alma, Depolama
Bakım, Onarım, Yenileme
Servis gereçleri (salon-servis kısmı)
Dünya Gastronomisine Genel Bakış, Gastronomi Kriterleri:
Türkiye’nin gastronomi alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşu Mutfak Dostları Derneği, 3.Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’ni 10 Ocak 2022’de dört farklı kategoride sahipleri ile buluşturdu.
Mutfak Dostları Derneği’nin 2019 yılında onur ödülü vererek başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, 2020 yılında sekiz dalda sahipleri ile buluşmuştu. Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid- 19 pandemisi sebebiyle gastronomi sektörünün olağanüstü bir dönemden geçtiğini göz önünde bulunduran dernek yönetim kurulu, 2020 ve 2021 yıllarına özel bir ödül formatı belirleyerek, “Altın KaşıkPandemi Dönemi Özel Ödülleri”ni dört farklı kategoride vermeye karar vermişti. Jumbo’nun katkılarıyla ve Four Seasons Hotel Bosphorus ev sahipliğinde 10 Ocak 2022’de gerçekleşen ödül töreninde Altın Kaşık Pandemi Dönemi Özel Ödülleri sahipleri ile buluştu.
Ödül kategorileri ve kazananlar şöyle:
Pandemi Dönemi En İyi Sürdürülebilirlik Projesi – Metro Türkiye, Tabağında Ne Var?
Pandemi Dönemi En İyi İnovasyon Projesi – Şişecam, V-Block Teknolojisi
Pandemi Dönemi En İyi İş Modeli – Paket Mutfak
Pandemi Dönemi İlham Verenler Özel Ödülü – Şef ve Sosyal Girişimci Ebru Baybara Demir
Pandemi Dönemi Özel Ödülleri
Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, Türkiye’de gastronomi alanında bir sivil toplum kuruluşunun başlattığı ve organize ettiği ilk ödül programı olma niteliğini taşıyor. Tamamen objektif kriterler ile işleyen ödül sistemi, normal şartlarda sekiz kategorinin her biri için ön jürinin önerilerinin ana jüri tarafından değerlendirilmesi yöntemine dayanıyor.
Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç Altın Kaşık Pandemi Dönemi Özel Ödülleri ile ilgili şunları söyledi: “Türk gastronomisine katkı sağlayan kişi ve kuruluşları ödüllendirmek, onları motive ederek gastronomi dünyamızın çıtasının yükseltilmesine destek olmak amacıyla oluşturduğumuz Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’nin üçüncüsünü gerçekleştirmiş olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Mart 2020 tarihinden itibaren hayatımızın her alanını etkileyen küresel pandemi sebebiyle sektör alışılmadık derecede zor bir dönemden geçti. Ödül programımız özelinde, bu olağanüstü durumu göz önüne alarak farklı bir format belirledik ve 2020-2021 yıllarına özel olarak Altın Kaşık Pandemi Dönemi Özel Ödülleri’ni oluşturduk. Pandemi koşulları birçok açıdan yıkıcı olsa da, değişimin hayatın her alnına sızması ve farklılaşan ihtiyaçlar inovasyon tohumlarının hızla yeşerdiği bir ortam oluşturdu. Öte yandan, dünyanın geleceğine dair endişeler artarken, sürdürülebilirlik bakış açısının toplumsal olarak hızla içselleştirilmeye başlandığını gözlemledik. En sıkıştığımız noktada yeni iş modelleri, hayranlık uyandıran inovatif ürünler ve projeler yeşerdi. Tüm bu düşüncelerden hareketle biz de, Altın Kaşık Pandemi Özel Ödülleri’ni olağanüstü zor şartlarda çalışmalarını başarıyla sürdüren, bize umut ve ilham veren kişi ve kuruluşlarla buluşturduk. İçinden geçmekte olduğumuz bu dönemde başarı hikayelerinin ön plana çıkarılmasının her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Öyle sanıyorum ki sonuçlar bu kez, sadece kazananlara değil tüm sektöre moral ve motivasyon kaynağı olacaktır.