Gastronomi dünyasının en önemli etkinliklerinden olan Yeniden
Meze Festivali, 6 Ekim’de Ortaköy Feriye’de gerçekleşti. İstanbul
mezelerinin, yöresel mezelerin ve sokak lezzetlerinin bir araya geldiği
festivalde, usta
şefler deneyimlerini atölyelerde katılımcılarla buluşturdu. Türkiye’nin dört bir
yanından festivale katılan önemli yerel şefler, kendi coğrafyalarına özgü
tatları hazırlarken gastronomi dünyasının tanınmış şefleri de özel
reçeteleriyle hazırladıkları mezeleri mezeseverlerin beğenisine sundu. Seçilmiş lezzetlerin
paylaşıldığı festivale ilgi büyük oldu.
Türkiye’nin dört bir köşesinden zengin mezelerin, sokak lezzetlerinin, ünlü şeflerle deneyim atölyelerinin, müzik ve muhabbetin bir arada yaşandığı Yeniden Meze Festivali, yöresel lezzetleri tatmak ve kültürüne tanık olmak isteyenlere unutulmaz bir festival yaşattı. Muhteşem boğaz manzarasıyla İstanbul’un vazgeçilmezi Ortaköy Feriye’de gerçekleşen festival, usta şeflerin birbirinden lezzetli mezeleriile damaklarda unutulmayacak bir tat bırakarak hafızalara kazındı. Lezzetleri kadar sunumlarıyla da birer sanat eserine dönüşen mezelerin yanı sıra, gastronomi uzmanları ile gerçekleştirilen atölyeler de katılımcılara hafızalardan silinmeyecek bir deneyim yaşattı.
Meze atölyeleri, keşif, muhabbet…
Gastronomi uzmanları, gün boyu gerçekleştirilen; ‘İstanbul Mezeleri’, ‘Sokak Mezeleri’, ‘Anadolu Mezeleri’, ‘Zeytinyağlı Mezeler’, ‘Anasonla Uyumlu Hafif Mezeler’ ve ‘Evde Çilingir Sofrası’ başlıklı atölyelerde katılımcılara gastronomiyle ilgili bilgiler verdi ve seçilmiş lezzetleri paylaştı.
Yerel
şeflerden unutulmayacak lezzetler
Yörelere özgü mezelerle konuklarının damaklarında
unutulmayacak tatlar bırakan şefler, katılımcıları farklı yörelerin mezeleriyle
tanıştırdı.
Antakya’dan Lale
Kuseyrioğlu,
Antalya’dan Bi’ Büyük Meyhane’nin kurucusu ve şefi olan Gönül Fırtına, Urla’dan Dilek Yetkiner ve Tire’den
Serkan Çakır kendi bölgelerinin mezelerini misafirlere sundu. Yerel şefler ile
beraber Yeniden Meze Festivali’nde yer alan ünlü şefler; Pınar Taşdemir, Deniz
Temel, Hazer Amani, Derin Arıbaş, Kaan Sakarya ve Didem Şenol kurulan
stantlarda birbirinden lezzetli mezeleri ile meze severlerle buluştu. Şemsa
Denizsel ve Mustafa Otar da gerçekleştirdikleri deneyim atölyeleri ile Yeniden
Meze’de misafirleri ile bir araya geldi.
Festivale İstanbul, İzmir, Bozcaada ve
Gaziantep’ten işletmeler de katıldı. İstanbul’dan, Jash İstanbul, Cunda Balık, Mahkeme
Lokantası, Rita Moda, La Rica, Rana By Topaz, Firuze, Pandeli, BiDaha Meyhane,
Akbaba’lı Meyhane, Giritli Restoran, Hane Kadıköy, Snob Street Food, Ahali
Teşvikiye, Del Mare, ve Leb-i Derya, İzmir Urladan, Hiç Lokanta ve Tadım
Atölyesi ve Balıkçım Keyif, Bozcaada’dan Asma6, Madam Niça ve Gaziantep’ten Bayazhan
yer aldı.
Sokak mezecilerini ise İstanbul’dan Asri Turşucu,
Sabırtaşı İçli Köfte, Basta Street Food Bar, İzmir’den Kokoreççi Baki Usta,
Yalı Beyi Midye, Söğüşçü Aco, Antakya’dan Humusçu Nedim Usta ve Salah Kebap birbirinden
lezzetli sokak mezeleri ile temsil etti.
Dude Table’ın düzenlediği Yeniden Meze
Festivali’nin kapıları 14:00’da açılıp, 23:00’a kadar devam etti. Sınırsız meze
tadımı deneyiminin dahil olduğu etkinliğe mezeseverler yoğun ilgi gösterdi.
Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşlarından biri ve gastronomi alanının saygın temsilcisi olan Mutfak Dostları Derneği, geçtiğimiz yıl üç onur ödülü vererek başlattığı “Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri”ni, bu yıl sekiz dalda sahipleri ile buluşturdu. 18 Ocak 2020 tarihinde Moda Deniz Klübü’nde gerçekleşen ve Fransız şef Laurent Capdeville’in “Şefin Mutfağı; Par is tanbul” temasıyla sunduğu gala yemeği ile sahiplerini bulan olan ödüller şu kategorilerde verildi:
Yılın Türk Şefi – Osman Sezener, Od Urla
Yılın Yabancı Şefi – Fabio Brambilla, D.ream Grup Mutfak Direktörü
Yılın Genç Şefi – Murat Deniz Temel, Alaf
Yılın En İyi Geleneksel Lokantası – Kısmet İzmir
Yılın En İyi Yabancı Konsept Lokantası – Shang Palace, Shangri La Bosphorus
Yılın En İyi Tek Ürün Geleneksel Lokantası – Bayramoğlu Döner
Yılın En İyi Pastanesi / Tatlı evi – Orkide Pastanesi, Gaziantep
Yılın En İyi Ürün Satış Noktaları (Yiyecek&İçecek) – Çemen’s Gurme, Kayseri
Gecede, jüri özel ödülünü Anadolu mutfağına getirdiği çağdaş yorumlarla şef Deniz Şahin, Mutfak Dostları Derneği kurucularından Tuğrul Şavkay’ın anısını yaşatmak üzere verilen “Tuğrul Şavkay Başarı Ödülü”nü ise, sürdürülebilir tarıma ve yerel üretimin öncü ismi, Gürsel Tonbul aldı.
Bir sivil toplum kuruluşunun başlattığı ilk ödül
“Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri”, Türkiye’de gastronomi alanında bir sivil toplum kuruluşunun başlattığı ve organize ettiği ilk ödül programı olma niteliğini taşıyor. Bu yönüyle tamamen objektifkritereler ile işleyen ödül sistemi, sekiz kategorinin her biri için ön jürinin önerilerinin ana jüri tarafından değerlendirilmesi yöntemine dayanıyor.
Ödül törenine ilişkin olarak Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç şunları söyledi: “Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’ni bu yıl tüm kategorileriyle hayata geçirmiş olmaktan çok mutluyuz. 2020, derneğimizin 30.yılı yılı olması nedeniyle de bizler için ayrı bir önem taşıyor… 18 Ocak akşamı verilen ödüllerin ülkemizin gastronomi sahnesinde sürdürülebilir ve güvenilir bir referans olmasını hedefliyoruz, zira Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, bu alana 30 yıldır yoğun katkı sunan bir sivil toplum kuruluşu tarafından veriliyor. Bu, ülkemizde bir ilki temsil etmesi bakımından hayli önemli… Dilerim sonuçlar da, bu alanda yılmadan, titizlikle çalışan kişi ve kuruluşları motive ederek gastronomi dünyamızın çıtasının daha da yükseğe çıkmasına destek olur.”
16-17 Kasım tarihlerinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen «Kayseri Gastronomi Turizmi Çalıştayı» dolu dolu bir etkinlik programıyla sona erdi.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 16-17 Kasım tarihlerinde düzenlenen «Kayseri Gastronomi Turizmi Çalıştayı» dolu dolu bir programın ardından sona erdi. İki gün süren ve halka açık olan etkinlikte, herkesin yakından tanıdığı ünlü İtalyan şef Danilo Zanna’nın Buon Appetito – Bir İtalyan Şefin Türk Mutfağına Yolculuğu” başlıklı konuşması, ünlü yemek yazarı Sahrap Soysal’ın “Kayseri’nin Unutulan Ev Yemekleri”, usta kasap Cüneyt Asan’ın pastırma şovu ile şef Murat Bozok ve Hülya Tiritoğlu’nun “Kayseri Mutfağı” atölyesi büyük ilgi gördü. Eyüp Kemal Sevinç, Yunus Emre Akkor, Ebru Baybara Demir gibi ülkemizin gastronomi alanında en önemli şeflerinin ve birbirinden değerli panelistlerin Kayseri’nin gastronomi turizmindeki rol haritasını masaya yatırdığı oturumlar ilgiyle dinlendi.
16-17 Kasım tarihlerinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi ev
sahipliğinde düzenlenen «Kayseri Gastronomi Turizmi Çalıştayı» dolu dolu bir
etkinlik programıyla sona erdi.
Çalıştayın Pazar günü programına herkesin yakından tanıdığı ünlü İtalyan şef Danilo Zanna ve ünlü yemek yazarı Sahrap Soysal damgasını vurdu. Danilo Zanna “Buon Appetito – Bir İtalyan Şefin Türk Mutfağına Yolculuğu” başlıklı konuşmasında Türk ve Kayseri mutfağına dair izlenimlerini paylaştı. Sahrap Soysal ise Kayserili et ustası Kemal Koçak ve yerel şef Ceylani Koçyiğit ile birlikte “Kayseri’nin Unutulan Ev Yemekleri” başlıklı muhteşem bir yemek şovu gerçekleştirdi. Çalıştayda, Zeynep Kakınç (Mutfak Dostları Derneği Başkanı), Ebru Koralı, (TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi , Global Gastroekonomi Zirvesi Komite Başkanı) gibi sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı “Gastronomi Turizminde Kadın Kooperatiflerinin Önemi”, “Gastronomik Destinasyonlar ve Festivallerin Önemi”, “Gastronomi Şehri Olmak” başlıklı oturumlar ilgiyle dinlenirken, programın bitiminde yer alan değerlendirme oturumunda Kayseri’nin gastronomi turizminde izlemesi gereken yol haritası hazırlanan “Sonuç Bildirgesi” ile ortaya kondu ve şu noktaların önemi vurgulandı:
Öncelikle Kayseri’nin gastronomik mirasını ortaya koyan bir lezzet envanterinin çıkartılması gerekmektedir. Şehrin doğal, miras ve gastronomik kaynaklarının belirlenmesi, tarım ve nitelikli artizan gıda ürünlerinin belirlenmesi, gastronomik rotaların çıkartılması, yemek tarifleri ve özel yemeklerin kayıt altına alınması gibi çalışmalar yapılmalıdır.
Kayseri’deki gastronomik ürünler, üreticiler ve geleneksel artizan gıda sektörüne yönelik girişimlere hız verilmelidir. Coğrafi işaretleme yapılması (menşei ve mahreç işaretleri), nitelikli artizan ürünlerin korunması, üreticilere yönelik, geleneksel üretim teknikleri, gıda güvenliği ve hijyen sertifika programları geliştirilmesi (kasabından lokantasına herkese doğru bilgilerin öğretilmesi ve uygulanmasının sağlanması), nihai ürün haline getirilmesi (yani ürünlerin ambalajlanıp satılması veya kaybolan lezzetlerin restoran menülerine girmesi gibi) bu alanda yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
Şehirdeki turizm sektörünün kapasite (ikram ve konaklama) analizinin yapılması, mevcut kapasitenin ortaya konması, şehrin taşıma kapasitesinin belirlenmesi ve yapılması gereken yatırımların stratejik planlanması açısından önemlidir. Ayrıca dünyadaki diğer derecelendirme sistemlerinin yapısını baz alan, işletmelere yönelik gastronomik derecelendirme sistemleri geliştirilmesi de gerekmektedir.
Gastronomik kültürü yaymak için sürdürülebilir tanıtım etkinlikleri ve aktiviteler düzenlenmesi gerekmekte ve gastronomi iletişimi çalışmaları stratejik bir şekilde planlanmalıdır. Tüm yıla yayılacak gastronomik etkinlikler, gastronomi festivalleri, gastronomik ticaret fuarları ve pazarları düzenlenmesi gibi etkinliklerle kente yıl boyuna gastronomi turistlerinin gelmesi sağlanmalı, Kayseri nitelikli gastronomi etkinlikleri ile özdeşleşerek bu alanda markalaşmalıdır.
Kayseri mutfağının geleneksel mirasını uygulamalı olarak turistlere aktaracak ve deneyim yaşatacak mekanlar oluşturulması önemlidir. Örneğin Kayseri mutfağının öğelerini yansıtan bir mutfak müzesi kurulmalı, tarihi dokuya ve mimariye uygun tasarlanmış sucuk, pastırma, yoğurt gibi yerel ürünlerin hikayelerinin ve üretim aşamalarının da izlenebileceği tadım merkezleri kurulmalıdır.
Kayseri’de gastronomik araştırma ve eğitim merkezleri kurulması, var olan mevcut kurumların müfredatının geleneksel Kayseri mutfağını gelecekle buluşturacak bir vizyonla ele alınması gerekmektedir. Şehrin geleneksel mutfağını yansıtan, envanter çalışması sonunda ortaya çıkacak unutulmaya yüz tutmuş ürün ve reçetelerin uygulamalı olarak öğretileceği, içinde bu reçetelerin sunulduğu bir restoran yer alan, turistlere yönelik atölye çalışmalarının, seminerlerin düzenleneceği mutfak enstitüleri ve eğitim merkezleri kurulmalıdır.
Gastronomi turizmde özellikle sosyal gastronomi kavramı da planlamalara dahil edilmeli, özellikle kadınlara ve dezavantajlı gruplara istihdam ve ekonomik getiri sağlayacak, geleneksel gıda ürünlerinin üretildiği kooperatiflere destek verilmesi, mutfak eğitimi programları geliştirilmeli ve iş imkanları sağlanmalıdır.
Kayseri’nin gastronomi turizminde izleyeceği strateji ve yapılacak çalışmalar, bu aşamadan itibaren “GASTROKAYSERİ” markası altında toplanacaktır.
Kayseri iki gün süren çalıştay boyunca usta kasap Cüneyt Asan, Eyüp Kemal Sevinç (Şef, EKS Mutfak Kurucusu), Yunus Emre Akkor (Şef, Yazar), Ebru Baybara Demir (Şef, Sosyal Girişimci), Osman Serim, (MDD Başkan Yrd.,TKKAD Başkan Yrd., F&B danışmanı), Ahmet Örs, (Gastronomi Yazarı, Kanaat Önderi), Tayyar Zaimoğlu, (ÇUKTOB Başkanı, TURYİD ve TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi) birbirinden değerli konuşmacıları ağırladı. Gerçekleştirilen “Gastronomi Turizmi ve Kültürel Miras”, “Bir Ürün Olarak Gastronomi Turizmi: Özgünlük ve Değer Yaratma, Yerel Ürünlerin Markalaşması”, “Geleneksel Mutfak Mı Yaratıcı Mutfak Mı?” başlıklı oturumlarda Kayseri mutfağının ve gastronomik zenginliğinin nasıl öne çıkarılması gerektiği ve yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.
İçeriği Türkiye’nin gastronomi alanındaki tek ajansı olan Logos İletişim tarafından hazırlanan etkinlik, bugünkü Kayseri coğrafyasında turizm ve gastronomi başlıkları üzerinde tüm tarafların içinde olacağı bir tartışma yaratarak, yereldeki dinamikleri ve paydaşları bu alanda harekete geçirdi.